Anasayfa / Evlilik / EVLİLİK HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR / EŞİM ÇOCUĞUMUZLA HİÇ İLGİLENMİYOR. NE YAPMALIYIM?


  
EŞİM ÇOCUĞUMUZLA HİÇ İLGİLENMİYOR. NE YAPMALIYIM?

“Eşim çocukla hiç ilgilenmiyor” genellikle kadınlardan çok sık duyulan bir yakınmadır. Dışarıdan duruma bakan insanlar bu yakınmayı dile getiren annelerin gerçekten de haklı olduğunu görürler. Aslında çoğunlukla durum dışarıdan görünenden daha karmaşıktır.

Çocuğun doğduğu dönemlerde karı-koca arasında yaşanması beklenen bir değişim olur. Kadın bebeğiyle daha fazla vakit geçirmeye başlar. Özellikle bebeğin iki yaşına kadar geçen zaman içinde bebeğin ihtiyaçları o kadar fazladır ki, kadın bunları karşılamaya uğraşmaktan yorgun düşer.

Bu dönemlerde hem kadına hem de erkeğe önemli görevler düşer. Erkeğin “annelik” öğrenmeye ve yapmaya çalışan karısına “kadın” olduğunu hatırlatabilmesi, karısının kadınlık ihtiyaçlarını karşılamaya istekli olması gerekir. Aynı şekilde kadınların da eşlerinin sadece “baba” olmasını beklemek dışında kocalık görevlerini hatırlatabilmesi ve kocasını bir kadın olarak istemeye devam etmesi gerekir.

Erkek ve kadın, “anne”-“baba” rolleri arasında boğularak evliliklerini unutmaya başladıklarında çocuk hayatlarındaki tek keyif kaynağı haline gelir. Eşlerden biri, genellikle de kadın çocuğuyla fazlasıyla ve gereksiz bir yakınlığın içine girerken, erkek evden ve çocuğundan uzaklaşır.    

Çocuğuyla yakınlaşarak evliliğindeki eksikliklerin üstünü örten ebeveynin (çoğunlukla annenin) çocuğuyla ilişkisi öyle yakın ve iç içedir ki, diğer ebeveyne (çoğunlukla babaya) çocukla ilişki kurabilmesi için yer kalmaz; anne/çocuk ya da baba/çocuk ilişkisi içine girmeyi başaramaz. Bazen de dışarıda bırakıldığını düşünen eş, evliliğindeki sorunları görmemek için evinden, ailesinden, çocuğundan uzaklaşmaya başlar. Bu noktada evliliğinde yaşadığı sıkıntıyı işiyle, arkadaşlarıyla, bir sevgiliyle ya da başka uğraşlarla gidermeye çalışır.

Bu kalıbın içine daha çok erkekler girmekte ve “sorumsuz baba” olarak görülmektedirler. Bu babalar çocuklarında gördükleri her sorunun kaynağının eşleri olduğunu düşünmeye başlarlar. Eşlerinden uzaklaşmaya başladıklarında farkına varmadan çocuklarında da uzaklaşırlar. Konuşmalarında sıklıkla “ben ve onlar” gibi ifadeler kullanırlar; çocuklarıyla eşlerini bir grup, kendilerini başka bir grup olarak görmeye başlarlar.

Neticede çocuklarıyla aralarındaki mesafe, tıpkı eşiyle olan mesafe gibi gittikçe fazlalaşır. Çocuk bir ebeveyninden (genellikle de babasından) mahrum kalır. Bir yandan mahrum kaldığı ebeveynini aileye geri kazandırabilmek, diğer yandan anne-babasını birbirine yaklaştırmak isteyen çocukta sıklıkla problemler görülür. Çocuktaki problemi çözmek için karı-koca ortaklık yaparlar ve çocuklarındaki problemler için doktorlara ya da terapistlere başvururlar. Karı-koca aralarında yaşanan sorunu kabul etmediği sürece çocuklardaki problemler nadiren çözülür.

YAPILABİLECEKLER:

  • Eşinizle çocuğunuz ya da anne-babalık rolleriniz üzerinden değil, karı-koca olarak yeni ve yakın bir ilişki kurun.

  • Eşinizin çocuğuyla kurduğu ilişkinin sizin çocuğunuzla kurduğunuz iilişkinin bire bir aynısı olamayacağını, buna gerek de olmadığını kabul edin. Neticede çocuğunuzun iki anneye ya da iki babaya ihtiyacı yok; işlevlerini yerine getirebilen bir anneye, bir de babaya ihtiyacı var.

  • Çocuğunuzla kurduğunuz ilişki içinde eşiniz için de yer açın. Bu her zaman söylendiği kadar kolay olmayacaktır. Çünkü eşinize yer açmanız halinde, üzerinizden bazı sorumluluklar kalkacak olmakla birlikte, çocuğunuzun tek aşkı olma hazzını da bölüşmek durumunda kalırsınız.

  • Eşinize çocuğuyla geçireceği özel anlar yaratmaya çalışın. Özel baba-çocuk ya da anne-çocuk günleri hem ebeveyn hem de çocuk için çok keyifli olabilir. Bunu yaparken aşırı korumacı ya da evhamlı olmadığınızdan, eşinize güvendiğinizden emin olun! Bir de tabi onların ne şekilde vakit geçireceklerini kontrol etmeye, yönlendirmeye çalışmayın.

SEÇİL ÖZBEKLİK, Uzman Psikolojik Danışman